Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yetki ve görev sınırları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile belirlenmiş uluslararası bir mahkemedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan hakları ihlal edilen kişiler belirli kurallar dahilinde AİHM'e başvurabilirler.
Mahkemeye başvurmak için Sözleşme ile tanınan bir hakkınızın ihlal edilmiş olması gerekir. Siz haksızlığa uğradığınızı, mağdur edildiğinizi düşünüyor olabilirsiniz, ancak mağdur olduğunuz konu AİHS'de düzenlenmemiş ise Mahkeme'ye başvurmanız mümkün değildir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi metnine ulaşmak için burayı tıkalayınız.
Bir diğer koşul ise AİHM'e başvurmak için temel haklarınızdan biri veya birkaçının ihlalinden ötürü BİZZAT sizin mağdur olmanız gerekir. Bu durum "şahsen ve doğrudan mağdur" olmak şartı olarak ifade edilir. Doğrudan sizin başınıza gelmeyen olaylar da sizi doğrudan mağdur edebilir. Örneğin, yakın akrabanız devlet görevlisinin fiili nedeniyle öldürüldüğünde bu olay sizi şahsen ve doğrudan mağdur edecektir. Ancak sadece Türk vatandaşı olmak, duyarlı olmak, o konuda hassasiyet taşıyor olmak gibi nedenlerle Mahkeme'ye başvurmanız mümkün değildir.
Ayrıca sizi şahsen ve doğrudan mağdur eden bu ihlalin Sözleşmeye taraf bir devletin görevlileri tarafından yapılması gerekmektedir. Mağdur olduğunuz olayda kamu görevlilerinin en azından ihmali düzeyde bir rolü yoksa veya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzalamamış bir ülkede bulunmaktaysanız Mahkeme'ye başvurmanız mümkün değildir.
AİHM, bir temyiz mahkemesi değildir. Mahkeme, ulusal yargı organlarının verdiği kararları ne ortadan kaldırabilir, ne de değiştirebilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin şikayet konusu olan makam nezdinde, lehinize doğrudan bir müdahalede bulunma yetkisi de yoktur.
Öncelikle ulusal yargı organları önünde başvurularınızı yapmalı ve Türkiye'de başvuracak hiçbir makam kalmadığında diğer koşullarda mevcutsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapmalısınız. Bu başvuruyu yapmak için 6 aylık süre kuralına tabi olduğunuzu unutmayınız.